20 Nisan 1889 doğumlu Alman politikacı ve aynı zamanda siyasi lider olan Adolf Hitler, kısaca Hitler olarak anılmaktadır.  Almanların yoğun olarak yaşadığı Avusturya-Macaristan İmparatorluğunun Braunau am Inn kasabasında dünyaya gelmiştir. Kendisinden önce doğan iki kardeşi ve sonrasında doğan bir kardeşi daha doğum esnasında vefat etmiştir. Babasını genç yaşta, 13 yaşındayken, kaybeden Hitler gençlik yıllarında babasının, memur olması isteğine karşın hep bir ressam olma hayali ile yaşamıştır. Lise eğitimi bittiğinde çizmiş olduğu 2000’den fazla eserinden söz edilmektedir. Doğum yeri itibariyle Avusturyalı olmasına rağmen 1925 de kendi isteği ile Avusturya vatandaşlığından çıkmıştır.

Adolf ismi eski Almanca’da asil kurt anlamına gelmektedir. Adolf bu nedenler yakın çevresi tarafından Wolf ismini kullanmış ve ilerleyen tarihlerde Avrupa’daki pek çok merkezi şehir dahi ondan etkilenmiştir. Örneğin Doğu Prusya’daki Wolfsschanze bu etkilenmenin ürünüdür.

Hastalığı nedeniyle yarıda bıraktığı okuluna maddi sebeplerden dolayı bir daha geri dönememiş ve annesi ve kendisinin geçimini sağlamak için inşaatlarda işçi olarak çalışmaya başlamıştı. Yahudiler ile ilgili düşmanlık derecesindeki düşünceleri bu yıllarda başlar. O hep Yahudilerin birbirini kolladıklarını düşünerek onlara karşı nefretle dolmaya başlamıştır. Kendi anılarında bu iddiaları yalanlasa da kendisinin bu yıllardaki anılarında bu nefreti anlaşılabilmektedir.

19 yaşında da annesini kaybetmesi ile birlikte babasından kalan çok az para ile Münih’e gitti. Bu şekilde Avusturya da mecburi askerlikten de bir süre kaçmış oldu. Avusturya ordusu tarafından tutuklandı ancak askerlik için elverişsiz sayılarak Münih’e geri döndü. Bu dönemde patlak veren Birinci Dünya Harbinde gönüllü olarak Bavyera ordusuna katıldı.

Burada başarılı bir görüntü çizen Hitler, herkesin şikâyet ettiği savaş ortamından asla şikâyet etmedi ve iki önemli madalya aldı. Bunlardan birini ise ironik bir şekilde Yahudi bir teğmen vermişti. Savaş esnasında geçici körlük geçirdi. Bunun sebebini doktorlar savaşta bir yaralanma değil histeri krizi olduğunu söylemişlerdi. Bu histeri krizi ile Hitler kendisini Almanya’nın kurtarıcısı olarak görmeye iyice inanmıştı.

Savaşı taip eden kış aylarında esir kampında gardiyanlık yaptı. Hiçbir askeri eğitimi ve temel disipline hâkimiyeti olmadığı için olabildiğince askeri görevlerin içinde kalmaya çalışmaktaydı.

1920’de uzun uğraşlar sonucu Alman İşçi Partisi’ne kabul edildi.  Burada daha çok Alman milliyetçisi olduğunu ısrarla vurguladı. Alman vatandaşı olmamasına rağmen siyasi bir manevrayla hükümetin başına geçmesinin önü açılmış oldu.

Patlak veren İkinci Dünya Savaşında Önemli bir isim olarak ön plana çıktı.

İnsanları hemen etkileyebilmesi sayesinde kitleleri Alman ırkının üstünlüğüne inandırarak kurtuluş mücadelesine inandırdı e pek çok ölümlere katliamlara sebep oldu.

Savaş sonucunda Almanya’nın yenilgisi ile birlikte eşi Eva ile siyanür içerek intihar etti. Eva siyanürü içtikten saniyeler sonra ölmüş Hitler ise siyanür ile birlikte kafasına da ateş etmiş şekilde intihar etmişti. Vasiyeti ile cesedi gömüldü ancak diş kayıtları ile tespit edilen Hitler’in cesedi KGB tarafından türbeye dönüştürülmesinin önüne geçmek amacı ile birkaç bölge gezdirildikten sonra yakılarak külleri Bİederitz nehrine döküldü. Kendisinden sonrası için Cumhurbaşkanı olarak ismini verdiği Karl Dönitz ve Almanya Şansölyesi olarak gösterdiği Jöselp Göbelsti. Joseph buna rağmen Hitler’in kendi intiharından bir gün sonra eşi ile birlikte intihar ederek hayatına son vermiştir.

Hitler geride bıraktığı vasiyetinde Almanya için tüm milletler gibi kendilerine de zehir derecesinde zararlı olan Yahudiler ve Bolşevizm’i kovalamaktan asla vazgeçmemeleri gerektiğini belirtmiştir Hitler Almanya’nın savaşa girmekte haklı olduğunu savunmuş ve yenilgilerinden korkaklık gösteren generalleri sorumlu tutmuştur.